Kathryn Minshew 2012 yılında, bir kariyer danışmanlığı ve iş sitesi olan The Muse‘un kurucu CEO’luğu görevini üstlenirken bir Pazarlama Direktörü aramıyordu.
Ancak Elliot Bell’den aldığı bir LinkedIn mesajının ardından fikrini değiştirdi. Bell bu fikir değişikliğini sağlayan mesajından birkaç ay sonra Pazarlama Direktörü olarak işi aldı ve o günden sonra 4 yıl boyunca The Muse’da çalıştı.
Açık bir şekilde -üstelik sıradan da olmayan bu pozisyona- çalışan aramayan bir CEO’nun fikrini değiştirecek derecede etkili bu mesajı eminim hepimiz merak ettik. Mesajı aşağıda orijinal hali ve çevirisi ile verelim ve sonra üzerine düşünelim.
Mesaj Minshew ve kurucu ortağı Alex Cavoulacos’un birlikte yazdığı “The New Rules of Work” adlı kitabında da yayınlanmış.
Hi Kathryn,
While slightly out of place, I attended the Women 2.0 conference yesterday with EatDrinkJobs and had the chance to see you pitch. I was blown away by you, your team, and most of all, your company.
I spent six years at Seamless.com, working closely with amazing leaders like Jason Finger (who you know well). I see such amazing potential in your company, and I would love to be a part of it in any way. My primary focus in marketing, with a lot of experience marketing to the same corporations and users you seem to be attracting. I’d love to tell you more about how my skill set could help you all reach and exceed your current growth goals.
Congrats on all your current success. Again, I’d love to find a time to chat more about the company and tell you how I could help.
Best,
Elliott
Çevirisi:
Selam Kathryn,,
Biraz garip gibi dursa da, dün Women 2.0 konferansına katıldım ve seni orada izleme şansım oldu. Sana, takımına ve en çok da şirketine hayran kaldım.
Seamless.com’da , senin de yakından tanıdığın, Jason Finger ile birlikte 6 yılımı geçirdim. Şirketinde çok büyük ve önemli bir potansiyel görüyorum ve ben de bunun bir parçası olmak isterim. Öncelikli odağım pazarlama üzerine ve tabi ki senin de ilgini çeken şirketler ve kullanıcılar ile pazarlama üzerinedir. Yeteneklerim ile sizlere hedeflerinize ulaşmanızda ve onları aşmanızda nasıl yardımcı olacağımı seninle paylaşabilmek isterim.
Bugüne kadar olan başarılarınız için tebrikler. Tekrar belirtmek gerekirse, zaman ayırabilirsen şirketin hakkında konuşmak ve nasıl yardımcı olabileceğimi anlatmak isterim.
İyi dileklerimle,
Elliott
Bir röportajında Minshew bu mesajda Bell’in tam olarak neleri başardığını şöyle özetliyor.
- Mesajda kişisel bir olaydan bahsetti. (Mesajında konferanstaki konuşmasını izlediğinden bahsetmişti.)
- Onun hakkında iltifat içeren cümleler kurdu. (Ona ve şirketine hayran olduğunu söylerken)
- Özellikle The Muse ile çalışmak için isteğini belirtiyor, başka herhangi bir şirket ile değil.
- Geçmişi hakkında sadece 2 cümle ile bahsetse de iş için gerekli ve yeterli bilgiyi vererek işe uygun olduğunu anlatabiliyor.
- Ortak bir bağlantılarının olduğundan bahsederek, bunun sayesinde Bell hakkında bu bağlantıyı referans olarak kullanabileceğini belirtiyor.
- Çok fazla bir istekte bulunmuyor. (Örneğin 30 dakikalık bir telefon konuşması gibi)
Cavoulacos’un “soğuk email” (cold email) hakkında düşüncesi ise şu şekilde:
İstemediğiniz bir şeyi elde etmeniz imkansızdır. Bu durumda en kötü senaryo nedir? Kathryn bu mesajı görmeyebilirdi, okumayabilirdi veya “özür dilerim, ama hayır” diyebilirdi. Bu durumda dahi tam olarak az önce durduğunuz yerde olacaksınız, kaybedecek bir şeyiniz olmayacak.
Benzer bir şekilde eski bir Google çalışanı ve şimdilerde WayUp CEO’su olan Liz Wessel ise “soğuk email” hakkında şöyle diyor:
Asla kendini sorgulama. En kötü durumda,cevap vermezler,kim takar ki, vermesinler. O maili kesinlikle at.
Sonuç olarak, “soğuk email” aslında alıcının hedeflediği ve planladığının dışında gerçekleşen talep maili olarak özetlenebilir ve Elliot’ın durumunda olduğu gibi doğru ve etkileyici bir dil kullanılarak yazıldığında gerçekten hedefine ulaşmakta.
Ne dersiniz atalım mı o maili!
Kaynak: BusinessInsider