Tesla’yı duymayanınız kalmamıştır sanırım. Hayır Nikola Tesla değil. Ne yazık ki o büyük şahsiyeti duymayan epey bir insan olsa da hala dünyada, bahsettiğim, elektrikli araç üretiminden tanıdığımız Tesla şirketi.
Bir çoğumuz onları sadece elektrikli araç üreten ve geliştiren bir şirket olarak bilsek de arka planda yaptıkları icatlar ve araştırmalar dünyayı değiştirecek türden sonuçlara gidebilecek buluşlar içerebiliyor. Elbette bu teknolojilerin çoğu tam anlamıyla bir deha olan ve bazen dünya dışı bir varlık olabileceğini düşündüğüm Tesla CEO’su Elon Musk’ın fikirlerinden yola çıkılarak geliştirilmiş durumdalar.
Ufaktan bir listeleme yapabiliriz sanırım:
1 – Dünyanın en büyük binası
Tesla’nın gelişitirme merkezlerinin büyük çoğunluğununun bulunduğu bu bina Gigafactory olarak adlandırılmış durumda. Adının Giga olmasının nedeni sanırım “büyük” “mega” tarzı ifadeler bu binanın yanında küçük kalacağından olsa gerek. Bina Nevada eyaletinin Reno bölgesinde hala inşaat sürecinde. Tesla’nın amacı bu binada araçları ve ev enerji sistemleri için bataryalar üretmek. Şu ana kadar binanın henüz yüzde 14’ü inşaa edilmiş durumda, bir kaç yıl içinde ise kapladığı alan bakımından dünyanın en büyük binası olma rolünü üstlenecek. Fabrikanın hedefleri arasında ise lityum temelli araç bataryalarının masraflarını yüzde 30 oranında düşürmek bulunuyor, ayrıca bir büyük hedefleri daha var o da, dünyada üretilen lityum temelli bataryaların üretimini ikiye katlamak. Sanırım bu fikirleri bile Tesla’nın temiz enerjiye olan bağlılığını ve Elon Musk’ın dünyayı kurtaran adam rölünü üstlendiğini bize gösteriyor.
2 – Evinize enerji veren bir batarya!
Tesla, pek çoğumuzun haberi olmasa da uzun süredir beklenen ev batarya sistemini geçen baharda duyurup satışa sunduğunda insanlar hiç de beklemeden çılgınlar gibi satın aldılar. Üstelik 3500 Dolara satılan bu Powerwall adındaki cihaz, ev sahiplerine güneş enerjisinden, yenilenebilir bir enerji kaynağından ya da şehir hattından gelen elektriği depolama imkanı sunuyor. Tesla’nın bu yeniliğinin ardından hızla satılan bu cihaz elbette yeni talepleri de beraberinde getirdi. Bu ihtiyaçları gören Tesla tabii ki rahat durmadı ve Mark II adındaki yeni modelini bu yaz itibariyle satışa çıkaracak. Mark II modeli ise daha yüksek kapasite ile depolama yapabilecek. Bazılarınızın aklına tabi ki bir soru gelebilir: “E bunun jenaratorden ne farkı var ki?” Kısmen haklı olsanız da düşünmek lazım: Duvara monte edebileceğiniz boyutta muhteşem taşınabilir bir cihaz, mazot gibi kirli bir kaynakla çalışmaya ihtiyaç duymuyor, üstelik enerjiyi depolayabiliyor. Yani hiçbir güç kaynağınız ve yakıtınız olmadığı durumda dahi elektriğiniz olabilecek.
3 – Süperşarj istasyonları
Hepimizin bildiği üzere elektrikli arabaların yakıtı elektrik! Ve her araçta olduğu gibi onlarda da bu enerjiyi tekrar tekrar doldurarak yolumuza devam etmemiz gerekiyor. Eletkrikli araçları içten yanmalı motorlu araçlarla karşılaştırdığımızda en büyük sorunlardan birisi şarj olma süreleri idi. Çünkü benzinli bir araçta 10 dakika içerisinde depoyu tam olarak doldurup yolumuza devam ederken, elektrikli araçlarda ise bataryayı yeniden şarj etme süresi 12 saati bile bulabiliyordu. Tesla 2012 yılından bu yana bu sorunun farkında ve bu durumla ilgili çeşitli geliştirmeler yaparak Supercharger( Superşarj) İstasyonlarını geliştirdi. Bu istasyonlar herhangi bir Tesla aracının bataryasını 1 saatin altında bir sürede şarj edebiliyor. Bu durum özellikle uzun yolda giderken oldukça işe yarayacak bir özellik. Düşünsenize ufak bir ihtiyaç molası, bir iki bir şeyler atıştırma sürecinde siz dinlenirken aracınız tekrar uzun yola çıkabilecek kadar şarj olabiliyor! Tesla tabi ki bunu dünya geneline yayma planları da yapmış durumda; 2016 yılı Temmuz ayı itibariyle dünya genelinde 681 istasyonda 4157 Supercharger yerleştirilmiş durumda. Ayrıca son bir sürpriz daha: Bu istasyonlar halkın kullanımına açık ve tüm Tesla kullanıcılarına BEDAVA! Elon Musk bir kez daha gönüllerin kahramanı oldu sanırım.
Ayrıca bir bilgi daha verelim. Tesla bu supercharge istasyonlarını önümüzdeki yıllarda tamamen güneş enerjisi ile çalışabilir duruma getirmeyi hedefliyor. Hatta Tesla, bataryayı acil doldurma ihtiyacının oldukça farkında olduğunu başka bir fikirle dile getirmiş: Önümüzdeki yıllarda Supercharge istasyonlarında paylaşılabilir batarya dönemini getirmeyi düşünüyorlar. Sistem şu şekilde işleyecek: aracınızın bataryası azaldığında bir istasyona gidip bataryayı söküp, istasyonun içindeki tam şarj olmuş bir bataryayı alıp aracınıza takacaksınız ve boş bataryanızı istasyonda bırakıp 90 saniyeden az bir sürede bedava olarak dolu bir batarya ile yola devam edeceksiniz. “Ağlamak istiyorum sayın seyirciler!!”
4 – Robotik (yılan) şarj kolu
Bunu Türkçe’ye nasıl çevirsem bilemedim ama İngilizce bilenlerimiz için ismi “Robotic Snake Charger”. Henüz geliştirme aşamasında olsa da oldukça ilginç ve az da olsa ürkütücü bir harekete sahip bir alet bu. Ne işe yarıyor derseniz: aracınızı garajınıza veya şarj istasyonuna park ettiğinizde şarj istasyonu hareket ederek aracınızın şarj giriş bölümünü bulup kendi kendini oraya “Takacak”. Gereksiz gibi görünse de aracınızdan inmeden aracın kendi kendine şarj olması bilim kurgu hayranı Tesla’cıları çok mutlu edebilir!
5 – Konteyner Galeri
Tesla hareketli showroom üreten dünyanın ilk araç firması olabilir. Konteyner Showroom geçen yaz tüm Amerika Birleşik Devletleri’ni turlamış durumda. Bunu yapmalarının amacı ise: Tesla bildiğimiz şekilde galerilere araçlarını verip onlar üzerinden satış yapmak yerine araçlarına direkt olarak kendileri satıyor tüm dünyada. Bu durumda da her yerde açılamayan Tesla Store’lar yüzünden insanlar çok uzun mesafeler gitmek zorunda kalıyorlardı. Tesla bunu çözmek için konteyner galeriyi geliştirerek tüm ABD’de tura çıkardı. Oldukça faydalı bir geliştirme olduğunu düşünüyorum, umarım ülkemizde de yollarda görürüz!
6 – Tesla’nın parlak geleceği
Bu başlık pek bir icat gibi görünmese de Tesla’nın önümüzdeki yıllarda yapacağı icatların toplanmış halidir. Bugüne kadar geliştirdikleri tüm fikir ve ürünlerle ışık hızından hızlı gelişen Tesla, kurucu Elon Musk’ın açıkladığı büyük planının 2. parçası olan “Part Deux”‘ye göre bir sürü yeniliği hayatımıza getirecek. Bunlardan en başında elektrikli ağır yük kamyonlarını ve otobüsleri 2017’de yollarda görmeye başlayacağız. Ayrıca dünyanın en büyük güneş enerjisi şirketlerinden ve Elon Musk’ın da kurucu ortaklarından olan ve iki kuzeni tarafından işletilen SolarCity’i 2.6 Milyar dolara satın alarak temiz enerji konusunda dünyanın en büyük şirketi olma yolunda emin adımlarla yoluna ilerliyor.
Bütün bu teknolojilerin yanında en büyük teknolojik gelişmelerden birisi olan Self-drive(sürücüsüz araç) teknolojisini de daha ileri noktalara getireceğinden hiç şüphemin olmadığı Tesla sanırım önümüzdeki 10 yıllık süreçte dünyaya fayda sağlayabilen çok az sayıda firmaların arasında yerini oldukça sağlamlaştıracaktır.